Kara delikten gözlemlenen en büyük parlama, 10 trilyon Güneş ışığını açığa çıkardı

Güneş kütlesinin en az 30 katı büyüklüğündeki bir yıldızı parçalama sürecindeki süper kütleli bir kara deliği tasvir eden bir sanatçının çizimi.
Gökbilimciler, süper kütleli bir kara delikten şimdiye kadar gözlemlenen en büyük ve en uzak parlamayı tespit etti. “Süpermen” isimli parlama, Dünya’dan 10 milyar ışık yılı uzaklıkta meydana geldi ve en yoğun noktasında yayılan ışık, 10 trilyon Güneş parlaklığına sahipti.
Parlamanın kaynağı, galaksinin merkezindeki parlak ve sıkışık bir bölge olan aktif bir galaktik çekirdek (AGN) ve aktif olarak maddeyle beslenen süper kütleli bir kara delik tarafından desteklenmekteydi..
Gaz ve toz, kara deliğin etrafındaki dönen bir diske düşüp, enkaz daha hızlı bir şekilde sarmal bir yörünge çizip aşırı ısınırken yoğun radyasyon yayıyordu.
Araştırmacılar, devasa kara deliğin böylesine güçlü bir parlamayı açığa çıkarmak için ne tükettiğini merak ettiler. Aksi takdirde patlayarak olasılıkla, hayatına son verecek olan devasa bir yıldızı yutmuş olabileceği sonucuna vardılar.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Matthew Graham, “Yaklaşık 10.000 AGN’den 1’i bir tür parlama aktivitesi gösterir, ancak bu o kadar aşırı ki onu kendi kategorisine koyuyordu (ki bu da yaklaşık bir milyonda 1 görülen bir olay)” dedi.
Parlama, büyük galaksilerin merkezlerine yakın, aynı zamanda süper kütleli kara deliklere de ev sahipliği yapan, bilinmeyen dev yıldız popülasyonlarının varlığını gösteriyor ve iki dev arasındaki karmaşık etkileşimlere ışık tutuyordu.
Büyük bir yıldız şöleni
Süpermen ilk olarak Kasım 2018’de Güney Kaliforniya’daki Palomar Gözlemevi’ndeki ‘Catalina Gerçek Zamanlı Geçiş Araştırması’ ve ‘Zwicky Geçiş Tesisi’ tarafından tespit edilmişti.
Gece gökyüzünü geniş alanlı bir kamera ile tarayan Zwicky, gökbilimcilerin hızla parlayan süpernovalar gibi geçici olayları veya kısa süreli kozmik fenomenleri keşfetmelerini sağlamasıyla bilinir.
Graham, cismin ilk başta sıra dışı görünmediğini, sadece parlak olduğunu söyledi. Gökbilimcilerden oluşan ekip, bunun bir blazar, yani evrene enerjik madde jetleri fırlatan süper kütleli bir kara delik olduğunu düşündü.
Araştırmacılar, beş yıl sonra, Zwicky araştırmasıyla toplanan ilk verileri tekrar inceledi ve daha önce blazar olduğu düşünülen, parlaklığı sürekli değişen bir sinyal olduğunu fark ettiler.
Ekip, Hawaii’deki WM Keck Gözlemevi gibi diğer teleskoplarla takip gözlemleri yaptı ve ışık kaynağının başlangıçta sanılandan daha parlak ve enerjik olduğunu buldu. Işığın, Güneş’ten 500 milyon kat daha büyük olduğu tahmin edilen aktif bir galaktik çekirdekten geldiğini tespit etti.

Zwicky Geçici Tesisi’nin bulunduğu Kaliforniya Palomar Gözlemevi’ndeki Samuel Oschin Teleskobu. Zwicky, 2018’deki güçlü “Süpermen” parlamasının tespit edilmesine yardımcı oldu.
Gökbilimciler, parlamanın bu kadar parlak olmasının birkaç olası nedenini göz önünde bulundurdular; örneğin kara deliğin etrafındaki madde diskinde büyük bir yıldızın patlaması gibi.
Daha sonra en olası nedenin, bir yıldızın kara deliğe çok fazla yaklaşıp parçalanması olan gel gitsel bozulma olayı olduğuna karar verdiler.
Graham, parlamanın devam ettiğini, yani kara deliğin hala yıldızı aktif olarak tükettiğini, tıpkı “balinanın yemek borusunun henüz yarısına kadar gelmiş bir balık” gibi olduğunu ifade etti.

Süpermen, bilinen diğer tüm kara delik parlamalarından 30 kat daha parlak bir zirveye ulaştı ve kara delik tarafından yutulan yıldızın kütlesi, Güneş’in kütlesinden en az 30 kat daha büyüktü.
Gel gitsel bozulma olayının önceki rekoru, bir kara deliğin Güneş’imizin 3 ila 10 katı büyüklüğünde bir yıldızı yutmasıyla oluşan “Korkunç Barbie” lakaplı ZTF20abrbeie tarafından kırılmıştı.
Manhattan Koleji’nden Prof. KE Saavik Ford, “Bu muhtemelen şimdiye kadar süper kütleli bir kara delik tarafından parçalanan en büyük kütleli yıldız. Heyecan verici çünkü bize devasa yıldızların süper kütleli kara deliklerin etrafındaki gaz disklerinin içinde ve çevresinde yaşıyor olması gerektiğini gösteriyor” dedi.
Galaksilerin kalplerinin içine bakmak
Graham, zamanın kara deliğin yakınında Dünya’da deneyimlendiği gibi farklı şekilde aktığını, ancak ekibin parlamanın zamanla nasıl azaldığını izlemeye devam ettiğini söyledi.
“Bu, uzay ve zamanın esnemesinden kaynaklanan kozmolojik zaman genişlemesi adı verilen bir olgudur. Işık genişleyen uzayda bize ulaşmak için yol alırken, dalga boyu uzayınca zamanın kendisi de uzar. Burada yedi yıl, orada iki yıl demektir. Olayın çeyrek hızda geri oynatılmasını izliyoruz” dedi.







