Yoshizaki, “Kayalık gezegenlerin kompozisyonunu ve iç yapısını bilmek bize oluşum koşullarını, çekirdeğin mantodan nasıl ve ne zaman ayrıldığını ve mantodan çıkarılan kabuk zamanlamasını ve miktarını anlatır.” İlk gökbilimciler, gezegenlerin uzaklıklarını, yörünge dönemlerini ve uydularını, bu cisimlerin büyüklüğünü, kütlesini ve yoğunluğunu belirlemek için kullandılar. Günümüzün yörüngedeki uzay araçları bir gezegenin şekli ve yoğunluğu hakkında çok daha fazla ayrıntı sağlamakta, ancak yoğunluğun iç kısmındaki dağılımı bilinmemektedir.
Bir gezegenin sismik profili bu kritik iç görüleri sağlar. Bir deprem bir gezegeni salladığında, ses dalgaları gezegenin içsel kompozisyonu ve sıcaklığı tarafından kontrol edilen hızlarda içlerinden geçer. Örneğin yoğunluktaki güçlülük; havadan geçmesiyle çelikten geçmesinin bir olmaması gibi. 19. yüzyılın sonlarına kadar, bilim insanları Dünya’nın içinde metalik bir çekirdek olduğunu varsaydılar, ancak günümüzde sismologlar, kaynakları bulmamıza ve depremlerin doğasını anlamamıza yardımcı olacak gezegenin iç yapısını netlikle ortaya çıkardı.
Apollo astronotlarının getirdiği 4 ay sismometre verileri, Ay’ın çekirdek manto-kabuk yapısını tanımladı. Mars, en iyi keşfedilen ikinci gezegen, 2018’in ortasında InSight aracı ilk sismik verilerini aldı. Bir gezegen için kompozisyon modelleri, yüzey kayalarından, fiziksel gözlemlerden ve gezegenlerin ilkel yapı taşları olan kondritik (ana gövdenin erimesi veya farklılaşması nedeniyle modifiye edilmemiş taşlı, metalik olmayan meteorlardır) meteoritlerden gelen verileri bir araya getirerek geliştirilir.
Bu göktaşları, gezegenler gibi, erken güneş bulutsusundan toplanan katı maddelerden oluşan kaya ve metal karışımlarıdır. Magnezyum, silikon ve demir oksitlerin farklı oranları ve demir ve nikel alaşımları bu katı cisimleri oluşturur. Mars InSight aracı görevindeki sismometreyle, Mars’ın çekirdek manto sınırının derinliğini tanımladığında, bu yeni Mars modelini doğrudan test edecek. Mars ve Dünya için bu tür kompozisyon modelleri, gezegenlerin kökeni ve doğası ve yaşanabilirlik koşulları hakkında ciddi ipuçları sağlar.
Yoshizaki, “Mars çekirdeğinin kütlesinin Mars’a oranla sadece altıda biri olduğunu, Dünya için ise bu oranın üçte biri olduğunu bulduk. Bu bulgular Mars’ın Dünya’dan daha fazla oksijen atomuna, daha küçük bir çekirdeğe ve paslı bir kırmızı yüzeye sahip olduğunu gösterir. Ayrıca Mars’ta Dünya’dan daha yüksek uçucu element bollukları, örneğin kükürt ve potasyum bulduk.”