Artemis ile uzay araştırma hedeflerine yaklaşmak
29 Ağustos 2022 Pazartesi günü NASA, Ay’ın etrafında bir yolculuk için dünyanın en güçlü roketinden Orion uzay aracını fırlatmayı planlıyor. Mürettebatsız Artemis 1 misyonu, insanları 2025’te aya indirme hedefine doğru bir adımdır.
Washington Üniversitesi’nden Scott Rudolph, Yer ve Gezegen Bilimleri Profesörü Bradley L. Jolliff, “Artemis 1’in başarılı bir şekilde fırlatılmasıyla NASA ve ABD, insanları Ay’a gönderme yeteneğini geri kazanacak.”
“Bu yeteneği yaklaşık 50 yıl önce Apollo 17 görevinden sonra Saturn V roketlerinin sonuncusu emekli olduğunda kaybetmiştik. Artemis 1, yeni nesil astronotların bir kez daha bizimkinden başka bir dünyayı keşfetmesinin yolunu açacak” dediler.
Jolliff, Artemis’in aya sürdürülebilir bir dönüşle başlayarak, uzayın insan keşfinde bir sonraki büyük adımı temsil ettiğini söyledi. “Bu durumda ‘sürdürülebilir’ demek, Artemis misyonlarının Apollo benzeri sortiler olmayacağı anlamına geliyor” dedi.
“Belirli bir yeri keşfetmek ve ardından Dünya’ya geri dönmek için yapılan bu kısa yolculuklar yerine, fikir; Uluslararası Uzay İstasyonunun (ISS) uzun yıllardır bulunduğu alçak Dünya yörüngesinin ötesinde, derin uzayda nasıl yaşanacağı ve çalışılacağını öğrenmektir.”
Ay’da yaşamayı ve çalışmayı öğrenmek önemli bir zorluktur. Çünkü astronotlar güneşten gelen değişken radyasyon, Ay tozu, aşırı sıcaklıklar ve diğer konular dahil olmak üzere derin uzay radyasyonu ile uğraşmak zorunda kalmaları büyük problemdir.
Jolliff’e göre “Astronotlar – ve onları destekleyen bir dizi mühendis ve bilim adamı – Ay toprağından oksijen ve su üretmek veya kutuplarda, özellikle de Ay’ın güney kutbunda gömülü buz gibi kaynaklarını nasıl kullanacaklarını keşfedecek ve öğrenecekler.”
“Yalnızca ABD değil, birçok ülke Ay’da uzun vadeli bir varlık oluşturmakla ilgileniyor. Bu mevcudiyet, diğer hedeflere, özellikle de Mars’a yapılacak insanlı keşif için bir başlangıç noktası olacak.”
“Ay’da çıkartılan ve rafine edilen hidrojen ve oksijeni, diğer hedeflere seyahat için yakıt ve yaşam destek kaynakları olarak kullanmak mümkün olacak. Ay ayrıca daha fazla bilimsel keşif için değerli bir yer olmaya devam ediyor ve bu da Artemis hedeflerinin bir parçası olacak.”
Jolliff, “Dünya’nın uzaydaki arkadaşı olarak, Ay, erken güneş sisteminde meydana gelen olaylar da dahil olmak üzere, geçmişimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olmak için Dünya’nın erken tarihi hakkında çok şey kaydediyor” dedi.
Apollo programının bilimsel mirası hakkındaki perspektifi araştıranlardan biri de olan Scott Rudolph, “Apollo yüzey örnekleri, bize mikroskobikten çok farklı galaktik kozmik ışınlara, enerjik güneş parçacıklarına ve meteoritlere maruz kalma yoluyla değişime olan ilk bakışımızı verdi” dedi.
Lunar Reconnaissance Orbiter Camera bilim ekibinin de bir üyesi olan Jolliff, Ay göktaşları ve Apollo örneklerinin incelenmesi yoluyla yörüngeden görülebilenler ile ay hakkında bilinenler arasında ilişki kurarak ayın yüzeyini araştırıyor.
Jolliff ayrıca NASA’nın Apollo Yeni Nesil Örnek Analiz programının bir parçası olan Washington Üniversitesi ekibine liderlik ediyor. Üniversitenin Uçucu Kökenleri Değerlendirmek için Disiplinler arası Konsorsiyumu (ICE Five-O) ekibi, bir NASA Güneş Sistemi Keşif Araştırma Sanal Enstitüsü’nün de ortak araştırmacısıdır.