Dünyanın sözde ‘en yakın kara deliği’ bir kara delik değil
Tartışmalı bir çoklu yıldız sistemi, yıldız evriminde eksik bir halkadır
Dünya’ya en yakın kara delik aslında bir kara delik değil. Bunun yerine, bilim insanlarının bir yıldız üçlüsü olduğunu düşündükleri şey (iki yıldız ve bir kara delik) aslında benzersiz bir evrim aşamasına yakalanmış bir çift yıldız.
Mayıs 2020’de bir gökbilimciler ekibi, HR 6819 yıldız sisteminin muhtemelen, yıldızından beslenmeyen, görünmez bir kara delik ve daha uzakta yörüngede dönen ikinci bir yıldız ile 40 günlük sıkı bir yörüngeye kilitlenmiş parlak, büyük bir yıldızdan oluştuğunu bildirdi.
Bu sistem, Dünya’dan yaklaşık 1000 ışık yılı uzaklıkta olduğundan, bize en yakın kara deliği bulmuş oluyorduk. Ancak ilerleyen aylarda diğer ekipler aynı verileri analiz ettiler ve farklı bir sonuca vardılar: Sistem sadece iki yıldıza ev sahipliği yapıyordu yani bir kara delik ortada yoktu.
Şimdi, asıl ekip ve takip ekiplerinden biri güçlerini birleştirdi ve farklı türde veriler toplayan daha güçlü teleskoplarla HR 6819’u gözlem altına aldı. Ekiplerin bildirdiğine göre, yeni veriler gökyüzündeki daha ince ayrıntıları ortaya çıkararak gökbilimcilerin sistemde kaç tane nesne olduğunu ve bunların ne tür gökcisimleri olduklarını kesin olarak görmelerine olanak tanıyor.
Belçika’daki KU Leuven’den gökbilimci Abigail Frost, “Sonuçta, her şeyi en iyi açıklayan ikili sistemdi” diyor. HR 6819’un önceki gözlemleri onu tek bir birim olarak göstermişti, bu nedenle gökbilimciler sistemdeki nesneleri veya kütlelerini ayırt edemediler.
HR 6819’un gerçek doğasını tespit etmek için Frost ve meslektaşları, esasen yıldızları ayrı ayrı görebilen Şili’deki birbirine bağlı dört teleskoptan oluşmuş bir ağ olan Çok Büyük Teleskop Dizisi’ne (VLT) yöneldiler.
Frost, “Bu aygıt, sistem içinde kaç yıldız olduğunu ve bunlardan birinin kara delik olup olmadığını belirlemek için gerçekten önemli olan orijinal sinyali kesin olarak çözmemize izin verdi” diyor.
Bilim insanları, yıldızlardan birinin, ona eşlik eden yıldızın şişmiş atmosferinden malzeme çeken devasa, parlak mavi bir yıldız olduğunu düşünüyor. Bu yoldaş yıldızın artık çok az gazlı atmosferi kalmış.
Astrofizikçi Kareem El-Badry, “Yıldız zaten ana ömrünü tamamlamış, ancak dışı soyulduğu ve yalnızca açığa çıkan çekirdeği görüldüğü için genç bir yıldızla benzer sıcaklık, parlaklık ve yarıçapa sahip” diyor.
Yoldaşı tarafından adeta emilmiş yıldızın çekirdek rengi ve parlaklığı, eski verilere bakan gökbilimcileri, 10 kat daha fazla kütleye sahip genç bir yıldız olduğunu düşünmeleri konusunda kandırabildi. Başlangıçta, bu yıldız, büyük ama görünmez bir şeyin, bir kara deliğin yörüngesindeymiş gibi görünüyordu.
Araştırmacılar yıldız sisteminin ayrıntılarını çözdükten sonra, bu sistemin benzersiz olduğunu fark ettiler ve gökbilimcilere devasa yıldızlara sahip sistemler arasında daha önce görülmemiş evrimsel bir aşama olduğunu gösterdiler.
Arizona Üniversitesi’nden astrofizikçi Maxwell Moe, “Yeni bulgu, ikili yıldız evriminde eksik bir halkaydı ve aynı zamanda yeni çalışmanın bir parçası değildi” diyor. Gökbilimciler yıllardır bir yıldızın aktif olarak diğerinden gaz çektiği ikili sistemler gözlediler ve “donör yıldız”ın sadece çıplak bir yıldız çekirdeği olduğu sistemler de gördüler. Ancak HR 6819’da donör yıldız diğerine kütle vermeyi bırakmıştı.
Dürbün (Telescopium) takımyıldızındaki gökyüzünün bir bölgesinin geniş alan görüntüsü ve üçlü bir sistem olduğu sanılan HR 6819.
Moe, “Hala bir miktar zarfı kalmış, ancak hızla küçülüyor, geriye kalan bir çekirdek haline geliyordu” diyor. Frost ve meslektaşları, yıldızların nasıl hareket ettiğini tam olarak izlemek için bir yıl boyunca HR 6819’u Çok Büyük Teleskop Dizisini kullanarak gözlediler.
Frost, “Sistemdeki bireysel yıldızların nasıl çalıştığını gerçekten anlamak istiyoruz. Bunu daha ayrıntılı olarak araştırmak için bir tür temel taşı olarak kullanabileceğimiz bir sisteme sahip olmak heyecan verici” diyor.
Ekip daha sonra bu bilgiyi ikili yıldız evriminin bilgisayar simülasyonlarında kullanmayı düşünüyor. Sonuçta HR 6819, Dünya’ya en yakın kara deliğe sahip olmasa da, gökbilimciler için daha faydalı bir şeye vesile olmuş gibi görünüyor.