Vera Rubin Gözlemevi’nin ilk görüntüsü, yakındaki bir galaksinin arkasında Samanyolu kadar uzunlukta gizli bir yapıyı ortaya çıkardı
Vera C. Rubin Gözlemevi’nden gelen ilk ışık görüntüleri, M61 galaksisinden yayılan 163.000 ışık yılı genişliğinde bir yıldız akışını ortaya çıkardı ve bu, şiddetli bir geçmişe işaret ediyor.

Vera C. Rubin Gözlemevi, ilk fotoğrafında yakınlardaki M61 galaksisinden gelen geniş bir yıldız akışını ortaya çıkardı.
Şili’deki Vera C. Rubin Gözlemevi, henüz tam anlamıyla bilimsel çalışmalarına başlamadan önce bile gökbilimcilerin dikkatini çekebilecek bir konu bulmasına yardımcı oldu.
Gözlemevinin Haziran ayında yayınlanan ilk görüntüleri, en yakın ve en iyi incelenen gökada kümesi olan Başak Kümesi’nin derin bir görüntüsünü içeriyordu.
Ve keskin gözlü gökbilimciler, görüntünün sağ alt köşesinde beklenmedik bir şey gördüler: kümenin gökadalarından birinden uzaklaşan jilet inceliğinde bir yıldız akışıydı bu.
Çubuklu sarmal gökada olan Messier 61 (M61) iyi bilinmekte ve onlarca yıldır incelenmekteydi. Ancak, Rubin’in düşük yüzey parlaklığına sahip nesnelere karşı benzersiz duyarlılığı, bu yeni keşfedilen yıldız akışını ortaya çıkarabilmişti.
Akıntı, yaklaşık 163.000 ışık yılı uzunluğunda olup, Samanyolu galaksimizin çapına yakındı. Bu da onu, galaksimizdeki çoğu bilinen yıldız akıntısından daha uzun yapıyordu; ki bunların çoğu yalnızca birkaç on bin ışık yılı uzunluğundaydı.
Galaksi boyunca uzanan soluk ekmek kırıntısı benzeri yıldız akıntısı izinin, M61’in kütle çekimi tarafından parçalanan bir cüce galaksinin kalıntılarından oluştuğu düşünülüyor.
Bu parçalanma, yaklaşık 10 milyon yıl önce M61’de başlayan ve yeni yıldız oluşumunda büyük bir artışa yol açan bir yıldız patlamasının da katalizörü olmuş olabilir.
Bilim insanları yaptıkları yeni çalışmada, bu özelliğin Samanyolu’nu çevreleyen uzun, döngüsel bir yapı olan ve yıldızları Yay Eliptik Cüce Galaksisinden gelen Yay Akıntısını anımsattığını belirttiler.

Yeni çalışmadan alınan görüntüde a) M61 galaksisi ve yıldız akışı, b) akışın kuzey ucundaki yapının yakınlaştırılmış görünümü ve c) akışın galaksiyle bağlantı kurduğu yerin görünümü yer alıyor.
Samanyolu’nun uydu galaksilerinden biri olan Yay Eliptik Cüce Galaksisinin, Samanyolu içinde yeni sarmal yıldız kollarının oluşmasına neden olduğu düşünülüyor. Tüm bunlar, çoğu büyük galaksinin, etraflarındaki diğer küçük galaksileri yutarak oluşabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, “Akıntının bir galaksinin etrafında uzun süre fark edilmeden kalması dikkat çekici. Gelecekteki Rubin verileriyle diğer galaksilerin etrafında da bir alt yapı hazinesinin ortaya çıkmasını bekliyoruz” dediler.
Vera C. Rubin Gözlemevi’nin, 10 yıllık ‘Uzay ve Zaman Mirası Araştırması’ (LSST) görevine başlamak üzere ve bu görev sırasında evrenin yüksek çözünürlüklü zaman atlamalı kaydını oluşturacağı bekleniyor.






