Avrupa’nın karanlık madde avcısı uzay teleskopunun ilk test görüntüleri
Öklid’in ilk test görüntüleri, evrenin kökenlerini daha iyi anlama misyonu için umut verici bir başlangıç.
Bugünlerde, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA), Öklid Uzay Teleskopu Dünya etrafındaki son yörüngesine yaklaşırken ilk test görüntülerini gönderdi.
ESA’daki bilim insanları, ABD, Kanada ve Japonya’daki ortakları Öklid’le birlikte, evrenin oluşumu ve genişlemesinin yanı sıra karanlık enerji, karanlık madde ve çekim kuvvetinin evrende oynadığı rol hakkında daha radikal yeni içgörüler kazanmayı umuyorlar.
Teleskopun yerleşik iki kamerası olan VISible cihazı (VIS), Yakın Kızılötesi Spektrometre ve Fotometre (NISP) tarafından çekilen ilk test görüntüleri, geniş bir yıldız koleksiyonunu önümüze sererken, gece gökyüzünün bir dizi ayrıntılı çekimini gösteriyor.
Projede yer alan Max Planck Astronomi Enstitüsü’nden Knud Jahnke görüntülerdeki kümeler, galaksiler ve daha fazlasını izlerken, görüntülerin “henüz bilimsel amaçlar için kullanılabilir olmadığını” ancak iki aletin “uzayda mükemmel bir şekilde çalıştığını” söylüyor.
İlk test görüntüleri, yaklaşık olarak “dolunay boyutunun dörtte biri” kadar bir gökyüzü alanını içeriyor. ESA, resimler boyunca yayılan kozmik ışınlar gibi “istenmeyen sızıntıları” ortadan kaldırmak için işlenmeleri gerektiğini söylüyor.
Öklid Konsorsiyumuna göre görüntüler, sonraları, daha uzun poz süreleriyle “benzersiz, daha ayrıntılı ve jilet keskinliğinde” bilimsel çalışmalara hazır görüntülere dönüştürülebilecek.
Teleskop, Dünya’dan yaklaşık 1,5 milyon km uzaklıktaki nihai konumuna ulaştıktan ve Temmuz ayı başlarından sonra başlayacak yaklaşık üç aylık “devreye alma ve performans doğrulama aşamasını” tamamladıktan sonra bu görüntüleri Ekim ayında üretmeye başlayacak.
Öklid, Hubble (HST) veya James Webb Uzay Teleskobu (JWST) gibi diğer ünlü uzay tabanlı bilimsel teleskoplardan farklı olarak belirli yıldızları ayrıntılarını aramak yerine, altı yıllık hizmetini gökyüzünün üçte birinden fazlasını gözlemleyerek geçirecek.
ESA, bunu yapmanın, bilim insanlarının evrenin temel fiziksel yasaları hakkındaki soruları yanıtlamalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu ve gerçekte neden yapıldığını öğrenmelerine yardımcı olacağını söylüyor.