En yaşlı yıldızlar gezegen katilleridir
](https://www.universetoday.com/article_images/Ageing_star_engulfing_planet_20251106_170409.jpeg)
Bu sanatçı tasviri, ölmekte olan Güneş benzeri bir yıldızın bir öte gezegeni yutmasını tasvir ediyor. Yeni bir araştırma, yaşlanan yıldızların kendilerine en yakın yörüngede dönen dev gezegenleri yok edebileceğini öne sürüyor.
Yıldızlar yaşlandıkça genişlerler. Yeni bir araştırmaya göre, bu durum yıldızlarına yakın yörüngede dönen gezegenler için kötü bir haber.
Çalışmada, yıldızlarına en yakın gezegenlerin, özellikle de yıldızlarının yörüngesinde sadece 12 gün veya daha kısa sürede dönenlerin, yaşlanan güneşleri nedeniyle yok olma riskinin daha yüksek olduğu öne sürülüyor.
Ölmekte olan bir yıldızın gezegenleri yutabileceği, yok edebileceği fikri yeni değil, ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiğini, bir yıldızın evriminin hangi aşamasında gezegenlerin en fazla risk altında olduğunu incelemek için çok fazla detaylı araştırma yapılmadı.
Bu son çalışma, ana kol sonrası 400.000’den fazla yıldızdan oluşan bir örneklem grubunu inceleyerek, eski gezegenlerin etrafındaki gezegen popülasyonunda bir azalma tespit edip edemeyeceklerini belirleyip buldular.
Geçişli Gezegen Araştırma Uydusu’ndan (TESS) alınan veriler kullanılarak, yıldızlarına yakın 130 gezegen tespit edildi; bunlardan 33’ü yeni keşfedilen aday gezegenlerdi. Ekip, yaşlı bir yıldızın yakınında yörüngede dönen gaz devlerinin yaklaşık %0,28 oranında oluştuğunu buldu.
Ana kol sonrası evresine yeni girmiş yıldızlar için bu oran yaklaşık %0,35 iken, popülasyondaki kırmızı dev evresine ulaşmış en yaşlı yıldızlar için yaklaşık %0,11’e düşüyordu. Başka bir deyişle, yıldız yaşlanma süreci gezegenleri öldürüyordu.
![]()
Warwick Üniversitesi’nden Edward Brant, “Bu, yıldızların ana kol dizilerinden evrimleştikçe gezegenlerin hızla sarmal bir şekilde içlerine girip yok olmalarına neden olabileceklerine dair güçlü bir kanıttı.”
“Bu bir süredir tartışma ve teori konusuydu, artık etkisini doğrudan görebiliyor ve geniş bir yıldız popülasyonu düzeyinde ölçebiliyoruz. Bu etkiyi görmeyi bekliyorduk, ancak bu yıldızların yakın gezegenlerini yutmada ne kadar etkili olduklarına yine de şaşırdık” dedi.
Veriler, bir gezegenin yörünge periyodu ne kadar kısaysa, yok olma olasılığının o kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Yıldız ile gaz devi arasındaki gelgit kuvvetleri, Dünya ile Ay arasındakine benzer şekilde, gezegenin yörüngesinin bozulmasına ve nihayetinde içe doğru sarmal çizerek yok olmasına neden oluyor.
Alternatif olarak, bu gelgit kuvvetleri gaz devlerini parçalayabilir; bu da bu gezegenler için aynı derecede dramatik bir sondur. Güneşimizin ana kol sonrası evresine yaklaşık 5 milyar yıl içinde ulaşması bekleniyor.
Dünya’nın hayatta kalma olasılığı, Merkür ve Venüs gibi yakın yörüngelerde dönen gezegenlerden daha iyi olsa da, yine de zorlu bir yolculuk olacak.
University College London’dan Vincent Van Eylen, “Dünya, yıldızlarına çok daha yakın olan çalışmamızdaki dev gezegenlerden kesinlikle daha güvenli. Ancak biz sadece ana kol sonrası evrenin en erken kısmına, yani ilk bir iki milyon yılına baktık.”
“Yıldızların kat etmesi gereken daha çok evrimsel yol var. Çalışmamızdaki eksik dev gezegenlerin aksine, Dünya’nın kendisi Güneş’in kırmızı dev evresinden sağ çıkabilir. Ancak Dünya’daki yaşam muhtemelen sağ çıkamayacaktır” dedi.
Ekip, 2026’nın sonlarında fırlatılması planlanan PLATO misyonunu kullanarak, yaşlanan yıldızların etrafındaki gezegen yıkımına ilişkin anlayışımızı geliştirmeyi umuyor.
Bu misyonun gezegen bulma yetenekleri, TESS tarafından gözlemlenenlerden daha yaşlı kırmızı dev evresindeki yıldızları bile incelemelerine olanak tanıyacak.







