2I / Borisov, dünyanın dikkatini ilk olarak geçen yıl Ağustos ayında çekmişti. Bulunduğu yörünge itibariyle kökeni yıldızlar arası uzayı işaret ediyordu ama güneş sistemi içinde keşfedildi. Bilim insanları daha sonra gözlem verilerini incelediler ve kuyruklu yıldızın Aralık 2018’e kadar kadar uzanan görüntülerini buldular. Bu ek veri zenginliği kuyruklu yıldızın yıldızlar arası kökeni hakkındaki düşünceyi destekledi ve gelecekteki yörüngesinin daha kesin bir tahminine olanak sağladı. 8 Aralık 2019 tarihinde gökbilimciler özellikle, kuyruklu yıldızda Güneş’e en yakın konumuna (Perihelyon) ulaştıktan sonra neler olduğunu görmek için heyecan içindeydiler.
Çünkü Güneş Sisteminde iki tip kuyruklu yıldız vardır. Kısa dönemli kuyruklu yıldızlar; tipik olarak Kuiper Kuşağı’ndan (Plüton cüce gezegeninden daha uzakta var olduğu bilinen güneş sistemini bir kuşak gibi saran bölge) ya da daha yakınlardan gelir. Dönemleri 200 yıldan azdır. Güneşi geçtiklerinden sonra bozulmadan kalma olasılıkları daha yüksektir.
Eğer parçalanma gerçekleşirse kuyruklu yıldızın parlaklığında bu bir değişiklik olarak görülecektir. Gerçekten de 5 ila 9 Mart 2020 tarihleri arasında kuyruklu yıldızda iki kez parlama gözlenmiştir. Bu durum 2I / Borisov için uzaydaki yolculuğunun sonu olsa da üzücü değildir.Çünkü Kuyruklu yıldız parçalanırken, ışığının analizi için yapılan gözlemler, çekirdeği de dahil olmak üzere iç kimyasını ortaya çıkaracaktır.
Kuyruklu yıldızın iç yapısını incelemek, Güneş Sisteminin kuyruklu yıldızlar ile ne kadar benzerlik veya farklılık taşıdığını görmek için mükemmel bir fırsattır. Kuyruklu yıldızların Dünya’daki yaşamın ortaya çıkışının hayati bir parçası olduğu düşünüldüğünden, kuyruklu yıldızların iç yapılarını anlamamız, yaşamın bileşenlerinin galaksimizde yaygın olup olmadığını keşfetmemize yardımcı olabilir. Bu nedenle gökbilimciler 2I / Borisov’un faaliyetlerini yakından izlemeye devam ediyorlar.