Yıldızları Fırlatan Kozmik Mancınıklar…

Yıldız Sapanları Galaksinin En Hızlı Yıldızlarını Fırlatıyor

Sirius B (bu görüntüde sol altta görülen), Dünya'ya en yakın beyaz cücedir (Kaynak: NASA, ESA ve STScI)

Sirius B (sol altta görülen), Dünya’ya en yakın beyaz cücedir.

Beyaz cüceler, Güneş benzeri yıldızlar öldüğünde geride kalan yoğun ve sıcak çekirdeklerdir. Güneşimizin tüm kütlesini Dünya büyüklüğünde bir şeye sıkıştırdığınızı düşünün.

Bu bir beyaz cüce olur ve Güneşimiz de uzak gelecekte bir beyaz cüceye dönüşecektir. Bu yıldız cesetleri inanılmaz derecede yoğundur ve sadece bir çay kaşığı kadarı büyük bir araba kadar ağırlığa sahiptir.

Çoğu beyaz cüce milyarlarca yıl içinde yavaş yavaş yok olur, ancak bazılarının kaderi daha dramatiktir. Technion Enstitüsü’nden Dr. Hila Glanz liderliğindeki bir ekibin yaptığı yeni bir çalışma, helyum, karbon ve oksijenden oluşan nadir “melez” beyaz cücelere odaklandı.

Ekip, evrendeki en şiddetli patlamalardan bazılarını yaratan bu ölü yıldızlardan ikisinin birleşmesini incelemek için gelişmiş bilgisayar simülasyonları kullandı.

Beyaz cüce IK Pegasi B (ortada), yoldaşı IK Pegasi A (solda) ve Güneş (sağda) arasında bir karşılaştırma. Bu beyaz cücenin yüzey sıcaklığı 35500 K'dir (Kaynak: RJ Hall)Beyaz cüce IK Pegasi B (ortada), yoldaşı IK Pegasi A (solda) ve Güneş (sağda) arasında bir karşılaştırma. Bu beyaz cücenin yüzey sıcaklığı 35500 K’dir.

Bu melez beyaz cücelerden ikisi sarmal bir şekilde birbirine çarptığında, sonuç felaket bir patlama olur. İki yıldız cesedi birleştiğinde, hafif olan kısmen parçalanırken, ağır olan “çift patlama” olarak adlandırılan bir patlama yaşar.

Bu sıradan bir patlama değil; hafif yıldızın hayatta kalan kalıntılarını saniyede 2.000 km’yi aşan hızlarda uzaya fırlatan bir sapan gibi hareket edecek kadar güçlü.

Bu, tüm Galaksimizin kütle çekiminden kurtulup galaksiler arası uzayın uçsuz bucaksız boşluğuna yolculuk edebilecek kadar hızlı.

Bu keşif, J0546 ve J0927 gibi hiper hızlı beyaz cüceler hakkındaki uzun süredir çözülemeyen bir bulmacayı çözüyor. Bu iki yıldız kalıntısının da Galaksimizin dış bölgelerinde hızla ilerlediği keşfedildi.

Mevcut modellerin hiçbiri, tipik beyaz cücelerin aksine, hem inanılmaz hızlarını hem de olağanüstü yüksek sıcaklıklarını açıklayamıyordu.

Glanz, “Bu, beyaz cüce birleşmesinin kalıntılarının hiper hızda fırlatılabildiği temiz bir yolu ilk kez gördüğümüz an” dedi. Bu patlayıcı birleşmeler, normalden daha sönük, alışılmadık süpernova türleri de yaratıyor gibi görünüyor.

Bu olayları anlamak, gökbilimcilerin bunları kozmik mesafeleri ve evrenin hızlanan genişlemesini yönlendiren gizemli kuvveti araştırmak için “standart mumlar” olarak kullanmalarına yardımcı oluyor.

Geleneksel Tip Ia süpernovaları, genellikle aynı parlaklıkta patladıkları için uzaydaki mesafeleri ölçmek için standart mumlar olarak kullanılmıştır.

Ancak bu hibrit beyaz cüce birleşmeleri, geleneksel kuzenlerinden daha sönük ve daha tuhaf olan yeni bir düşük ışıklı süpernova sınıfı üretir.

G299, bir tip Ia süpernova kalıntısı (Kaynak: NASA/CXC/U)G299, bir tip Ia süpernova kalıntısı.

Yaklaşan araştırmalar, uzayda hızla ilerleyen bu yıldız kalıntılarından daha fazlasını keşfettikçe, hem onları yaratan şiddetli süreçleri hem de yıldızların ölümü ve yeniden doğuşu hakkında ortaya koydukları şeyleri incelemek için eşi benzeri görülmemiş fırsatlar doğacaktır.

Bu çalışmaya devam ederek, yıldız patlamalarının fiziğini bir araya getirmek, galaksilerin kimyasal evrimini izlemek ve hatta evrenimizi yöneten temel yasalar hakkındaki anlayışımızı test etmek mümkün olabilir.

Önceki İçerikYaşamın Uzaydan Destekle Geliştiğine Dair Bulgular…
Sonraki İçerikGezegenlerin Gizli Yapısı Manyetik Alanlar…