İrlanda ve Fransa’dan bilim insanları, Güneş atmosferinin aşırı koşullarında maddenin nasıl davrandığı hakkında yeni ve büyük bir bulgu açıkladılar. Bilim insanları, NASA’nın uzay aracındaki büyük radyo teleskopları ve UV (morötesi) kameraları kullanarak henüz yeterince anlaşılmayan, egzotik, “maddenin dördüncü halini” daha iyi araştırma anlama imkanı buldular. Plazma olarak bilinen bu maddeyi tam olarak anlamak, Dünya’da güvenli, temiz ve verimli nükleer enerji jeneratörleri geliştirmenin anahtarı olabilir.
Gündelik hayatımızda karşılaştığımız nesnelerin çoğu katı, sıvı veya gaz şeklindedir, ancak Evrenin büyük çoğunluğu plazmadan oluşur – oldukça dengesiz ve elektrik yüklü akışkan bir maddedir. Güneş’in de maddesi böyle bir plazmadır. Evrende en yaygın madde şekli olmasına rağmen, özellikle Dünya’da doğal şartlardaki kıtlığı nedeniyle plazma üzerine çalışılması zordur. Dünyadaki özel laboratuvarlar, bu amaç için zorlu ortam koşullarını yeniden yaratır. Ancak Güneş; plazmanın elle yapılan Dünya bazlı laboratuvarlarda genellikle çok aşırı olan koşullarda nasıl davrandığını incelemek için tamamen doğal bir laboratuvarı temsil eder.
Bu çalışmada uluslararası işbirliğine öncülük eden Dr. Eoin Carley : “Güneş atmosferi, 1 milyon derece santigrat ve üzeri plazma sıcaklıkları ve ışık hızına yakın hareket eden partiküller (parçacıklar) ile aşırı aktiviteye sahip bir ortamdır. Işık hızı partikülleri, radyo dalgaboyunda parlar, bu bize büyük radyo teleskoplarla, plazmanın nasıl davrandığını tam olarak izleme fırsatı vermekte.
Güneş, genellikle bir deniz feneri gibi nabız atan radyo ışığı yayabilir: Bu etkinliği onlarca yıldır biliyoruz, ancak uzay ve yer temelli ekipman kullanımımız, radyo nabzını ilk defa görüntülememize ve tam olarak bu yapıyı incelememize dolayısıyla güneş atmosferinin dengesizliğini ve plazmik atımları görmemize izin verdi. Plazmaların Güneş’te nasıl dengesiz hale geldiğini inceleyerek onları Dünya’da nasıl kontrol edeceğimizi öğrenebiliriz.”