Gökbilimciler titreşen yıldızlar arasında düzenli ritmik sinyaller gözledi
Gökbilimciler, yıldızların kalplerini dinleyerek, şimdiye kadar rastlanmayan düzenli bir yaşam ritmi belirlediler. Sydney Üniversitesi’nden Prof. Tim Bedding, “Daha önce bu titreşen yıldızları doğru bir şekilde anlamak için çok fazla karışık not buluyorduk. Bir piyanoda yürüyen bir kediyi dinlemek gibi bir karmaşa vardı” dedi. Bu konuda çalışan uluslararası ekip, Dünya’ya en yakın yıldızların etrafındaki gezegenleri tespit etmek için kullanılan uzay teleskobu TESS ‘in verilerini kullandı.
Takım binlerce yıldızın parlaklık ölçümlerini elde ederek, bunların arasında titreşimleri mantıklı olan 60 kadarını belirledi. Prof. Bedding, “NASA’nın TESS misyonundan elde ettiğimiz inanılmaz derecede hassas veriler, gürültüyü kesmemize izin verdi. Artık piyanoda çalınan güzel akorları dinlemek gibi bir yapı tespit edebiliriz. Bulgular, kozmos genelinde trilyonlarca sayısız yıldızın içinde neler olduğuna dair genel anlayışımıza önemli katkılar sağlıyor” dedi.
Söz konusu orta büyüklükteki yıldızlar (Güneş kütlesinin yaklaşık 1,5 ila 2,5 katı) Scutum takımyıldızındaki değişken bir yıldızın adını taşıyan delta Scuti yıldızları olarak bilinmektedir. Bu yıldız sınıfının nabızlarını incelerken, gökbilimciler daha önce birçok nabız saptadılar, ancak herhangi bir net patern (örüntü) belirleyemediler. Sonunda gökbilimciler ekibi, 60 delta Scuti yıldızında 60 ila 1400 ışık yılı uzaklıkta oldukça düzenli yüksek frekanslı titreşim modları tespit edildiğini bildirdi.
Prof. Bedding, “Titreşim modlarının kesin tanımlaması, bu yıldızların kütlelerini, yaşlarını ve iç yapılarını belirleyebileceğimiz yeni bir yol açacaktır” dedi. TESS verilerini işleten yazılımı tasarlayan Astrofizikçi Daniel Hey, “zaman içinde bir yıldızın parlaklığını ölçen 92 bin ışık eğrisinin tamamını işlememiz gerekiyordu. Buradan, gürültüyü keserek çalışmada tanımladığımız 60 yıldızın net desenlerini çıkardık. Açık kaynak olan Python kütüphanesinin ışık eğrisi programını kullanarak, masaüstü bilgisayarımdaki tüm ışık eğrisi verilerini sadece birkaç gün içinde işlemeyi başardık” dedi.
Astrosismoloji
Yıldızların iç yapıları bir zamanlar bilim insanlarına epeyce gizemliydi. Ancak son birkaç on yılda, gökbilimciler yıldızların iç salınımlarını tespit edebildiler ve yapılarını ortaya çıkardılar. Bunu, ışık çıkışındaki değişikliklerin kesin ölçümlerini kullanarak yıldız titreşimlerini inceleyerek yapmaktalar. Fakat zaman içinde, verilerdeki farklılıklar karmaşık ve sıklıkla düzenli olan kalıpları ortaya çıkardı ve evrene güç veren devasa nükleer fırınların kalbine bakmamızı sağladı.
Astrosismoloji olarak bilinen bu bilim dalı, sadece uzak yıldızların işleyişini anlamamıza değil, kendi Güneşimizin güneş lekelerini, işaret fişekleri dediğimiz güneş patlamalarını ve derinlerde üretilen yapısal hareketlerini kavramamıza izin verir. Güneşe uygulandığında, sıcaklık, kimyasal içerik ve hatta karanlık madde ile ilgili önemli olabildiği düşünülen nötrino üretimi hakkında son derece doğru bilgilere ulaşırız.
Ekipten Isabel Colman, “Bence yıldızların içlerine bakmak için böyle teknikler kullanabilmemiz inanılmaz. Beta Pictoris dahil olmak üzere, listemizdeki bazı yıldızlar, Dünya’dan sadece 60 ışık yılı uzaklıkta ve Avustralya’dan çıplak gözle görülebilir. Yıldızlar hakkında ne kadar bilgimiz olursa, gezegenleri üzerindeki potansiyel etkileri hakkında o kadar çok şey öğreniriz” dedi.