İlk Kez Bir Kara Deliğin Kenarında Çekim Gücü Testi Yapıldı…

Bilim insanları ilk kez bir kara deliğin kenarında kütle çekim gücünü test ediyor.

Bu, bir kara deliğin kütle çekim teorisini test etmek için kullanılabileceğini kanıtlıyor. Bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce, insanlık engin evrenin en gizemli nesnesine ilk kez yakından baktı. Gökbilimciler ilk kez, Messier 87 (M87) galaksisinin merkezinde bulunan, yaklaşık 53 milyon ışık yılı uzaklıkta, evrenin karanlık tarafında gizlenen bir kara delik görüntülediler.

M87 *, 2019’da tüm ihtişamıyla yakalandı. M87 galaksisinin merkezindeki süper kütleli kara delik, Güneş’ten 6,5 milyar kat daha büyüktür.

Kara deliğin etrafında dönen sıcak gaz, parlayan bir halka olarak görünürken, ortadaki siyah nokta, ona çok yakın olan herhangi bir ışığı yakaladığı için kara deliğin oluşturduğu bir gölgedir. Kara deliğin gölgesinin analizini kullanarak, yapılan bu yeni çalışmada ekip, Einstein’ın Genel Görelilik Teorisini test etmeyi başardı.

1915’te ünlü fizikçi, bu devasa nesnelerin etraflarında uzay ve zamanı büktüğünün teorisini ortaya koydu. Devasa bir kara deliğin çekim kuvveti uzay-zamanı eğer ve bir kara deliğin gölgesi kara deliği olduğundan daha büyük göründüğü bir büyüteç görevi görür. Yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, Einstein’ın teorisini test etmek için bu görsel çarpıklığı ölçtüler ve bunun doğru olduğunu buldular.

İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde araştırmacı ve grubun şefi Lia Medeiros yaptığı açıklamada,  “Bu sadece bir başlangıç, şimdi, kütle çekim teorisini test etmek için bir kara deliğin görüntüsünü kullanmanın mümkün olduğunu gösterdik” dedi.

Bu, bir kara deliğin kenarında ilk kez bir çekim testinin gerçekleştirilmesidir ve Einstein’ın genel görelilik teorisinin bir kara deliğin çevresinin aşırı koşulları altında bile geçerli olduğunu gösterir.  Medeiros, “Bu test, karadeliği kendi galaksimizin merkezinde görüntülediğimizde ve diziye eklenen ilave teleskoplarla gelecekteki EHT gözlemleriyle daha da güçlü olacak” dedi.

Son çalışma, yalnızca kütle çekim teorisini test etmenin yeni bir yolunu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bilim insanlarının kara deliklerin görüntülerinden toplanan verileri diğer çekim deneyleri tarafından toplanan verilere bağlamalarına izin vererek kara deliklerin doğasını ve evrimini daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor.

Önceki İçerikBazı Gezegenler Yaşam İçin Dünya’dan Daha İyi Olabilir…
Sonraki İçerikGökcisimlerini Seyretmek ve Fotoğraflamak İçin 2020’nin En İyi Teleskopları…