Kütle Çekim Dalgaları Işığı Yaratmış Olabilir…

Astrofizikçiler kütle çekim kuvvetinin ışığı yaratabileceğini keşfetti

Fizikçiler yerçekiminin ışığı yaratabileceğini keşfetti

 

Bir yıldız uzaktaki süper kütleli bir kara delik tarafından tüketiliyor. Gökbilimciler buna gelgit nedeniyle bozulma olayı (TDE, tidal disruption event) diyorlar. Kara delik yıldızı parçalara ayırırken, neredeyse ışık hızıyla hareket eden iki madde jetini zıt yönlere fırlatıyor. Jetlerden biri doğrudan Dünya’yı hedef alıyor.

Araştırmacılar, erken evrenin egzotik koşullarında, kütle çekim dalgalarının uzay-zamanı kendiliğinden radyasyon yaratacak kadar sert sallamış olabileceğini keşfettiler. Fiziksel rezonans kavramı, günlük yaşamda bizi çevreler. Salıncakta oturduğunuzda ve daha yükseğe çıkmak istediğinizde, doğal olarak bacaklarınızı ileri geri sallamaya başlarsınız.

Salıncağı daha yükseğe çıkarmak için doğru ritmi çok çabuk bulursunuz. Ritmin dışına çıkarsanız, salıncak daha yükseğe çıkmayı durdurur. Bu özel fenomen fizikte parametrik rezonans olarak bilinir. Bacaklarınız harici bir pompalama mekanizması işlevi görür.

Sistemin rezonans frekansına uyduklarında, bu durumda salıncakta oturan vücudunuz, sisteme enerji aktararak salıncağın daha yükseğe çıkmasını sağlar. Bu tür rezonanslar her yerde olur. Şimdi bir araştırma ekibi, egzotik bir parametrik rezonans formunun, son derece erken evrende bile gerçekleşmiş olabileceğini  keşfetti.

Ask Ethan: How Well Has Cosmic Inflation Been Verified?

Belki de tüm evren tarihinde meydana gelen en dramatik olay şişmedir (inflation). Bu, evrenimiz bir saniyeden daha küçükken meydana gelen varsayımsal bir olaydır. Şişme sırasında evrenimiz çarpıcı oranlarda genişlemiş ve eskisinden kat kat daha büyük hale gelmiştir. Çekim dalgaları evren boyunca ileri geri sallanırken, enflasyonun sonu çok daha karmaşık bir iş halini alır.

Normalde kütle çekimi dalgaları aşırı derecede zayıftır. Dünya’dan geçen çekim dalgalarını bulmak için bir atom çekirdeğinin genişliğinden daha küçük mesafeleri ölçebilen detektörler yapmak gerekir. Ancak araştırmacılar, son derece erken evrende bu çekim dalgalarının çok güçlü olabileceğine dikkat çektiler.

Hatta çekim dalgalarının hareket etmediği, dalgaların hareketsiz durduğu, kozmosun her yerinde neredeyse donmuş duran dalga modelleri bile yaratılmış olabilir. Çekim dalgaları kelimenin tam anlamıyla kütle çekim dalgaları olduğundan, en güçlü olduğu yerler olağanüstü miktarda çekim enerjisini temsil eder.

Araştırmacılar bunun, o dönemde erken evrende var olan elektromanyetik alan için önemli sonuçları olabileceğini keşfettiler. Yoğun kütle çekim bölgeleri, elektromanyetik alanı, enerjisinin bir kısmını radyasyon şeklinde serbest bırakarak ışık yaratacak kadar uyarmış olabilir.

Bu sonuç tamamen yeni bir olguya yol açar: Yani yalnızca kütle çekimden ışık üretimi gerçekleşmesi. Günümüz evreninde bu sürecin meydana gelmesine izin verebilecek hiçbir durum yok, ancak araştırmacılar erken evrenin hayal edebileceğimizden çok daha garip bir yer olduğunu öne sürüyorlar.

Önceki İçerikHızla İlerleyen Başıboş Bir Kara Delik Bulundu…
Sonraki İçerikTESS: Beş Yılda Sekiz İlginç Keşif…