Samanyolu’nun Halosunda Büyük Ölçekli X-Işını Kabarcıkları Tespit Edildi
Temmuz 2019’da piyasaya sürülen EROSITA, geniş bir toplama alanı ve geniş görüş alanına sahip bir X-ışını teleskobudur. Aralık 2019’dan Haziran 2020’ye kadar altı ay boyunca tüm gökyüzünü kapsayan bir araştırmayı tamamlamıştır.
Tüm gökyüzü araştırma haritasının bir ön analizi olarak, EROSITA tarafından bir milyondan fazla X-ışını kaynağının tespit edildiği gösterilmişti. Bu sayı, teleskopun fırlatılmasından önce bilinen toplam X-ışını kaynaklarının sayısı ile karşılaştırıldığında o sayıyı aştığı görülür.
EROSITA haritasında çeşitli büyük ölçekli yapılar görülebilir. En bariz olanı, sırasıyla X-ışını ve radyo astronominin ilk günlerinde keşfedilen Kuzey Kutup Mahmuz ve Döngüsünün bir parçası olan yarı dairesel bir özelliktir. İlk bakışta daha az belirgin olmasına rağmen, Samanyolu düzleminin altındaki yarım küredeki görüntü yakından incelendiğinde şaşırtıcı yeni bir özellik ortaya çıkar – kuzeyde görülen yapıya benzer şekil ve ölçekte devasa dairesel bir yapı.
Bunlar Galaktik Merkez’den ortaya çıkan birlikte, bir çift ‘baloncuk’ oluşturuyor gibi görünüyorlar. Gökyüzünün çoğunda çeşitli yoğunluk seviyelerinde izlenebilirler ve 2010 yılında Fermi-LAT (Fermi geniş alan teleskopu) gama ışını cihazı ile tespit edilen Fermi kabarcıklarına benzer çok büyük bir nesneyi temsil ettikleri düşünülür.
Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü’nde gökbilimci Dr. Michael Freyberg, “Duyarlılığı, spektral ve açısal çözünürlüğü sayesinde, EROSITA, tüm X-ışını gökyüzünü eşi görülmemiş derinlikte haritalamayı başardı ve güney balonunu açık bir şekilde ortaya çıkardı” dedi.
EROSITA tarafından orta enerji bandında (0.6-1.0 keV) gözlemlenen büyük ölçekli X-ışını emisyonu, kabarcıkların 14 bin parsek çapında (1 pc = 3.26 ışık yılı = 30 trilyon km) olduğunu göstermektedir. Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü’nden Dr. Peter Predehl, “Bu kabarcıkların keskin sınırları, muhtemelen Gökadamızın iç kısmından halesine kadar yoğun enerji enjeksiyonunun neden olduğu şokların izini sürüyor” dedi.
Böyle bir açıklama daha önce Fermi balonları için önerilmişti ve şimdi EROSITA ile bunların tam kapsamı ve morfolojisi ortaya çıkarıldı. EROSITA tarafından tespit edilen kabarcıklar, Samanyolu çevresinde sıcak bir gaz zarfında ya bir yıldız oluşumu patlaması ya da Galaktik merkezdeki süper kütleli kara delikten gelen bir patlama nedeniyle oluşan bozuklukları izliyor.
Şu anda uykuda iken, bir kara delik geçmişte pekala aktif olmuş olabilir ve onu uzak galaksilerde görülen hızla büyüyen kara deliklere sahip aktif galaktik çekirdeklere bağlayabilir.Her iki durumda da bu dev kabarcık oluşumunu güçlendirmek için gerekli enerji muazzam olmalı yaklaşık 100 bin süpernova patlaması sırasındaki enerji salımına eşdeğer ve aktif galaktik çekirdek patlamaları tahminlerine benzer büyüklüklerde olmalı.
Yine Max Planck Dünya Dışı Fizik Enstitüsü’nden Dr. Andrea Merloni, “Bu tür patlamaların bıraktığı yaraların bu halelerde iyileşmesi çok uzun zaman alıyor. Bilim insanları, geçmişte birçok galaksi çevresinde yaşanan bu tür şiddetli olaylarının devasa parmak izlerini arıyorlar” dedi.