Samanyolu’nun etekleri galaksinin en yaşlı yıldızlarına ev sahipliği yapmakta. Ancak gökbilimciler bu göksel emekli topluluğunda beklenmedik bir şey fark ettiler: bir genç yıldız sürüsü. Daha da şaşırtıcı olanı, bebek yıldızların ekstra galaktik bir kökene sahip olduğunu göstermekteydi. Yıldızlar görünüşte Samanyolu’ndaki malzemeden değil, Macellan Bulutları olarak bilinen yakındaki iki cüce gökadadan oluşuyordu. Bu galaksiler Samanyolu galaksimiz ile çarpışma rotasında. Keşif, galaksilerden uzanan bir gaz akışının, daha önce düşündüğünüz gibi Samanyolu’na çarpmanın yaklaşık yarısı kadar olduğunu gösteriyor.
Flatiron Enstitüsü Hesaplama Merkezi’nden Adrian Price-Whelan, “Bu, toplamda birkaç binden az, cılız bir yıldız kümesidir, ancak Samanyolu’nun yerel alanının ötesinde büyük etkileri vardır” diyor. Yeni keşfedilen yıldızlar Samanyolu’nun tarihi hakkında yeni görüşler ortaya çıkarabilir; Örneğin Macellan Bulutsularının geçmişte galaksimizle çarpışıp çarpışmadığını söyleyebilirler. Price-Whelan ve meslektaşları bulgularını 8 Ocak’ta Honolulu’daki Astronomi toplantısında sundular.
Yıldız kümelerini tanımlamak zordur çünkü galaksimiz parlak kürelerle doludur. Bazı yıldızlar gökyüzünde birbirine yakınmış gibi görünür, ancak aslında Dünya’dan çok farklı mesafelerde yer alırlar. Bazı yıldızlar ise geçici olarak birbirine komşu olabilirler, ancak zıt yönlerde ilerleyebilirler. Dolayısıyla Hangi yıldızların gerçekten birlikte kümelendiğini belirlemek, zaman içinde birçok kesin ölçüm gerektirir.
Price-Whelan, 1.7 milyar yıldızın mesafelerini ve hareketlerini ölçen ve kataloglayan Gaia uzay aracı tarafından toplanan en son verilerle işe başladı. Gaia veri kümesinde, evrende nadir bulunan mavi yıldızları aradı ve yanlarında hareket eden yıldız kümelerini belirledi. Bilinen kümelerle çapraz eşleştirmeden sonra, biri kaldı.
Yeni kurulan küme 117 milyon yaşında nispeten genç ve Samanyolu’nun en uzak eteklerindeydi. “Gerçekten, çok uzakta,” diyor Price-Whelan. “Samanyolu’ndaki, genellikle diskte olacağı bilinen herhangi bir genç yıldızlardan daha fazlası. Nedir bu?” Küme, Büyük ve Küçük Macellan Bulutlarının en üst kenarını oluşturan ve Samanyolu’na ulaşan Macellan Çayı olarak adlandırılan bir gaz nehri yakınında bir bölgede bulunmakta.
Akıştaki gaz, Samanyolu’nun dış alanlarındaki gazların aksine fazla metal içermez. Montana Üniversitesi’nden fizikçi David Nidever, kümedeki en parlak 27 yıldızın metal içeriğinin analizini yaptı. Macellan Çayı gibi, bu yıldızların da az miktarda metal içerdiğini belirledi. Araştırmacılar Macellan Çayı’ndan gaz olarak oluşan kümenin Samanyolu’nu çevreleyen gazlardan geçtiğini düşünüyorlar. Bu geçiş Macellan Çayı gazını sıkıştıran bir sürükleme kuvveti yaratmış olmalıdır.
Bu sürükleme, Samanyolu’nun müthiş çekim gücünden ileri gelen gelgit kuvvetleri ile birlikte gazı yıldız oluşumunu tetikleyecek kadar yoğunlaştırmış ki zamanla, yıldızlar çevredeki gazın yoluna yakınlaşıp Samanyolu’na katılmış olmalıdır. Gazın Dünya’ya olan mesafesini ölçmek zor olduğundan gökbilimciler Macellan Çayı’nın Samanyolu’na ne kadar uzaklıkta olduğundan emin değillerdi. Kümelenmedeki yıldızların mevcut konumlarını ve hareketlerini kullanarak, araştırmacılar Macellan Çayı’nın kenarının Samanyolu’ndan 90 bin ışık yılı uzakta olduğunu tahmin ettiler. Bu, önceden tahmin edilen mesafenin kabaca yarısı kadardı.
“Macellan Çayı daha yakınsa, özellikle galaksimize en yakın lider kol ise, o zaman mevcut modelin tahmin ettiğinden daha kısa bir sürede Samanyolu’na dahil olacak. Sonunda, bu gaz Samanyolu’nun diskinde yeni yıldızlara dönüşecek. Şu anda galaksimiz yenilenmekten daha hızlı gaz kullanıyor. İçeri giren bu ekstra gaz o rezervi yenilemeyi ve galaksimizin gelişerek yeni yıldızların oluşumunu sağlıyor” diyor Nidever.