Genç güneş ve iki dev gezegenin ilk görüntüsü
Gökbilimciler ilk kez Güneş benzeri bir yıldızın etrafında dönen birden fazla gezegen görüntülediler. Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO) Çok Büyük Teleskopu (VLT) genç, Güneş benzeri bir yıldızın ve iki yoldaşının görüntüsünü yakaladı. Dış gezegenlerin doğrudan görüntüleri yeni bir şey değildir, ancak araştırmacılar ilk kez doğrudan bizim gibi bir yıldızın etrafında dönen birden fazla gezegen gördüler.
Yıldız sadece 17 milyon yaşında, “kendi Güneşimizin çok genç bir versiyonu” diyor takıma liderlik eden Alexander Bohn (Hollanda, Leiden Üniversitesi). Ancak TYC 8998-760-1 olarak adlandırılan sistem güneş sistemimize benzemez. Yıldızın yoldaşlarından biri, Jüpiter’in kütlesinin 14 katı bir kütleyle gezegenleri tanımlayan çizginin üstünde; diğeriyse Jüpiter kütlesinin 6 katı kadar var. Her ikisi de yıldızdan uzak yörüngede, Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafenin yaklaşık 160 ve 320 katı. Bu onların, Plüton’un Güneş’e uzaklığından dört kat daha fazla dışarıda olduğu anlamını taşır.
VLT’deki Spektro -Polarimetrik Yüksek Kontrastlı Dış Gezegen Araştırması (SPHERE) cihazı, koronagraf kullanarak konak yıldızını bloke eder, ardından yıldız ışığını gezegenlerden gelen ışıktan daha da ayırmak için polarimetri adı verilen bir teknik kullanır. KÜRE, kızılötesi radyasyonu görüntüler, bu nedenle bu gezegenlerden gelen ışık yıldız ışığını değil, oluşumlarından gelen ılık ışıltıyı yansıtır.
Belki de sistemin olduğu kadar garip olması şaşırtıcı değildir – SPHERE, bu sistem ve gezegenler o kadar genç olmasa şimdiye kadar doğrudan göremezdi. Bununla birlikte, gezegenlerin yörünge mesafesi beraberinde bazı soru işaretleri taşır. Gezegenlerin nerede oluştukları gibi. Yoksa gezegenler bir başka yerde meydana geldikten sonra şu anki konumlarına mı taşındılar?
Bilgisayar simülasyonlarında, araştırmacılar, bu mesafelerde çoğunlukla dairesel yörüngelerin kararlı olduğunu, ancak yörüngelerdeki büyük uzamaların, kararsız olmalarına ve dolayısıyla kısa ömürlü olmalarına neden olacağını göstermektedir. Dolayısıyla Bohn ve meslektaşları, gezegenleri uzak yörüngelerine fırlatan çok spesifik (ve dolayısıyla daha az olası) bir senaryo olmadıkça muhtemelen gezegenlerin yerinde oluştuğunu ileri sürüyorlar.