Gökbilimciler, gizemli ‘süper Dünyaların‘ oluşum mekanizmasını anlamak için önemli bir gezegen sistemi keşfettiler.
Liège Üniversitesi ve İspanya Ulusal Araştırma Konseyi (CSIC) araştırmacıları NASA’nın Öte Gezegen Araştırma Uydusu’ndan (TESS) alınan gözlemlerden, senkronize olarak soğuk bir yıldızın etrafında dönen Dünya’dan biraz daha büyük ve 150 ışık yılı uzaklıkta olan iki gezegenden oluşan bir sistem tespit ettiler.
TESS geçiş yöntemini kullanarak tüm gökyüzünü tararken her yıldız ile gözlemci arasından geçen bir gezegenin neden olabileceği hafif bir kararma arayışıyla binlerce yıldızın parlaklık değişimini izliyor.
Liège Üniversitesi’nden ekibin şefi astrofizikçi Francisco J. Pozuelos, “TESS misyonunun yeni dünyaları tespit etme gücüne rağmen, belirlenen sinyallerin gezegensel olduğunu doğrulamak için yer tabanlı teleskopların desteğine de ihtiyaç var” diyor.
TOI-2096 b ve TOI-2096 c gezegenleri, uluslararası bir yer tabanlı teleskop ağı ile gözlemlendi ayrıca bunların onaylanması ve karakterizasyonu sağlandı. Geçişlerin çoğu, Liège Üniversitesi önderliğindeki TRAPPIST ve SPECULOOS projelerinin teleskoplarıyla elde edildi.
Dünyaya en çok benzeyen altı öte gezegen.
Liège ExoTIC laboratuvarından M. Timmermans, “Verilerin kapsamlı bir analizini yaparak, iki gezegenin rezonans yörüngelerde olduğunu bulduk: dış gezegenin her yörüngesinde, iç gezegen yıldızın etrafında iki kez dönüyordu. Bu nedenle periyotları, b gezegeni için yaklaşık 3,12 gün ve gezegen c için yaklaşık 6,38 gün ile birbirinin katı olmaya çok yakın.”
“Bu çok özel bir konfigürasyon ve gezegenler arasında güçlü çekim etkileşimine neden oluyor. Bu durum gezegenlerin yıldızlarının önünden geçişini hızlandırır ve yakın gelecekte daha büyük teleskoplar kullanılarak gezegenlerin kütleleri ölçülebilir” diyor.
Araştırmacılar, yıldızına en yakın olan gezegen b’nin yarıçapının Dünya’nınkinin 1,2 katı olduğunu, dolayısıyla ‘süper Dünya’ adının verildiğini tahmin ediyor. Muhtemelen ince bir atmosferle çevrili, çoğunlukla kayalık bir bileşime sahip bir gezegen olan b, Dünya’nınkine benzer olabilir.
Benzer şekilde, c gezegeninin yarıçapı Dünya’nın yarıçapının 1,9 katı ve Neptün’ün yarıçapının %55’idir; Uranüs ve Neptün gibi su açısından zengin atmosferler sahip olabilirler. Bu boyutlar çok ilginç çünkü yarıçapı 1,5 ile 2,5 Dünya yarıçapı arasında olan gezegenlerin sayısı teorik modellerin öngördüğünden daha az, bu da bu gezegenleri nadir kılıyor.
Gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamanın anahtarı olan bir süper Dünya ve bir mini Neptün’den oluşan yeni bir gezegen sistemi.
Timmermans’a göre: “Bu gezegenler boyutları göz önüne alındığında önemi ortada. Süper Dünyaların ve mini Neptünlerin oluşumu bugün bir sır. Bunu açıklamaya çalışan birkaç oluşum modeli var, ancak hiçbiri gözlemlere tam olarak uymuyor.”
“TOI -2096, tam olarak modellerin birbiriyle çeliştiği boyutlarda bir süper Dünya ve bir mini Neptün’e sahip olan bugüne kadar bulunan tek sistem. Başka bir deyişle, TOI-2096 bu gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğunu anlamak için aradığımız sistem olabilir.”
Pozuelos ise, “Ayrıca, bu gezegenler, olası atmosferlerini incelemek için kendi kategorilerinin en iyileri arasında. Yıldızın parlaklığının yanı sıra ev sahibi yıldıza göre gezegenlerin göreceli boyutları sayesinde, bu sistemin JWST ile atmosferlerinin ayrıntılı bir incelemesi için en iyi adaylardan biri olduğunu bulduk” diyor.