İki Büyük Protostar (Önyıldız) Etrafında Tuz, Su, Silikon Bileşikleri ve Metil Siyanürü Algılandı
Japonya Ulusal Astronomi Gözlemevi ve Osaka’daki Dünya ve Uzay Bilimleri Departmanında gökbilimci ve ekibin lideri olan Dr. Kei Tanaka’ya göre: “Sodyum klorür bize sofra tuzu olarak tanıdık geliyor, ancak Evrendeki ortak bir molekül değil. Bu, devasa genç yıldızların etrafındaki ikinci sodyum klorür tespitiydi.
İlk örnek Orion KL Kaynağı I ile ilgiliydi, ancak bu o kadar tuhaf bir kaynak ki, tuzun büyük yıldızların etrafındaki gaz disklerini görmek için uygun olup olmadığından emin değildik. Sonuçlarımız, tuzun aslında iyi bir işaret olduğunu doğruladı.
Bebek yıldızlar diskler aracılığıyla kütle kazandıklarından, böyle bebek yıldızların nasıl büyüdüğünü anlamak için disklerin hareketini ve özelliklerini incelemek önemlidir.” Gökbilimciler ayrıca IRAS 16547-4247 yıldızlarının etrafındaki ikiz yıldız çevresi disklerin ters yönde döndüğünü de buldular.
RIKEN Öncü Araştırma Kümesi’nde Yıldız ve Gezegen Oluşumu Laboratuvarı’nda bir gökbilimci ve grubun diğer araştırmacısı olan Dr. Yichen Zhang, “Disklerin zıt yönlerde döndüğüne dair geçici bir işaret bulduk.
Yıldızlar büyük bir ortak gaz diskinde ikiz olarak doğarlarsa, doğal olarak diskler de aynı yönde döner. Disklerin ters dönüşü, bu iki yıldızın gerçek ikizler olmadıklarını, ayrı bulutsularda oluşan ve daha sonra eşlenen bir çift yabancı olduğunu gösterebilir” dedi.
Ekip, daha fazla gözlemin, büyük ikili sistemlerin doğuşunun sırları hakkında daha güvenilir bilgiler sağlayacağını umuyor. Toz parçacıklarının yok edilmesiyle açığa çıkan su buharı ve sodyum klorürün varlığı, büyük önyıldızların etrafındaki disklerin sıcak ve dinamik doğasını gösteriyor.
İlginç bir şekilde, göktaşları üzerinde yapılan araştırmalar, proto-Güneş Sisteminin diskinin de toz parçacıklarının buharlaştığı yüksek sıcaklıklar yaşadığını gösteriyor.
Dr. Tanaka, “Toz parçacıklarından salınan bu molekülleri, yeni nesil Çok Büyük Dizi aygıtını kullanarak iyi bir şekilde izleyebileceğiz. Sodyum klorür ve sıcak su buharı ile sıcak diskler üzerinde çalışarak Güneş Sistemimizin kökenini anlamak için ipuçları bile elde edebileceğimizi tahmin ediyoruz” dedi.