Gezegensel evrim insan benzeri yaşamı destekliyor mu? Yeni çalışma yalnız olmadığımız ihtimalini artırıyor
Araştırma ekibi, insanlığın kökenine dair yeni yorumun evrenin başka yerlerinde zeki yaşam olasılığını artırdığını söylüyor.
Yeni bir model, zeki yaşamın inanılmaz derecede olası olmayan bir olay olduğu yönündeki on yıllardır süregelen “zor adımlar” teorisini altüst ediyor ve belki de o kadar zor veya olası olmadığını öne sürüyor.
“Zor adımlar” modeline göre, insanlığın kökeni, Dünya’da biyolojik evrim için mevcut olan zaman içinde özünde olanaksız olan ‘bir dizi ara adımdan’ başarılı bir şekilde geçmeyi gerektirmiştir.
Dünya’da akıllı yaşamın nasıl geliştiğine ilişkin bu yeni modele göre ise, insanlık sıra dışı olmayabilir, daha ziyade gezegenimiz ve muhtemelen diğer gezegenler için doğal bir evrimsel sonuç olabilir.
Onlarca yıllık “zor adımlar” modelini altüst eden ve zeki yaşamın inanılmaz derecede olasılık dışı bir olay olduğunu öne süren model, belki de o kadar zor veya olasılık dışı olmadığını öne sürüyor.
Çalışmaya öncülük eden Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, insanlığın kökenine dair yeni yorumun evrenin başka yerlerinde zeki yaşam olasılığını artırdığını söylüyor.
Bu inanılmaz animasyon insanların erken yaşamdan itibaren nasıl evrimleştiğini gösteriyor. Sol üstte zamanın yıllara göre değişimi görülüyor. İnsanların evrimsel soyunun izini sürmek sizi milyarlarca yıl geriye götürecektir.
Çalışma grubundan Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde Prof. Dr. Jennifer Macalady, “Bu, yaşam tarihi hakkında düşünme biçimimizde önemli bir değişimdir.”
“Karmaşık yaşamın evriminin şansla daha az, yaşam ile çevresi arasındaki etkileşimle daha fazla ilgili olabileceğini öne sürüyor ve kökenlerimizi ve evrendeki yerimizi anlama arayışımızda heyecan verici yeni araştırma yolları açıyor” dedi.
1983’de fizikçi Brandon Carter tarafından geliştirilen “zor adımlar” modeli, insanların Dünya’da evrimleşmesinin Güneş’in yaşam süresine göre çok uzun sürmesi nedeniyle evrimsel kökenimizin epeyce düşük olasılık olduğunu ve Dünya dışında insan benzeri varlıkların var olma olasılığının son derece düşük olduğunu savunur.
Bu yeni araştırmada, astrofizikçiler ve jeobiyologlardan oluşan bir araştırmacı ekibi, Dünya’nın çevresinin başlangıçta birçok yaşam formu için elverişsiz olduğunu ve küresel çevrenin “müsamahakar” bir duruma ulaşmasıyla temel evrimsel adımların mümkün hale geldiğini savundu.
Örneğin, karmaşık hayvan yaşamı atmosferde belirli bir oksijen seviyesine ihtiyaç duyar, dolayısıyla fotosentez yapan mikroplar ve bakteriler aracılığıyla Dünya atmosferinin oksijenlenmesi gezegen için doğal bir evrimsel adımdır.
Münih Üniversitesi’nden araştırma grubunun lideri Dan Mills “bu da daha yeni yaşam formlarının gelişmesi için bir fırsat penceresi yarattı. Akıllı yaşamın var olması için bir dizi şansa ihtiyaç duymadığını savunuyoruz.”
“İnsanlar Dünya tarihinde ‘erken’ veya ‘geç’ evrimleşmediler, ancak koşullar uygun olduğunda ‘zamanında’ evrimleştiler. Belki bu sadece bir zaman meselesidir belki de diğer gezegenler bu koşullara Dünya’dan daha hızlı ulaşabilirken, diğer gezegenler daha uzun sürebilir” dedi.
“Zor adımlar” teorisinin temel öngörüsü, evrende başka medeniyetlerin var olmadığını, varsa bile çok az olduğunu belirtir.
Çünkü yaşamın kökeni, karmaşık hücrelerin gelişimi ve insan zekasının ortaya çıkışı gibi adımlar, Carter’ın Güneş’in toplam ömrünün 10 milyar yıl ve Dünya’nın yaşının yaklaşık 5 milyar yıl olduğu yorumuna dayanarak olasılık dışıdır.
Bu çalışmada ekip, insanın ortaya çıkış zamanlamasının, Dünya tarihi boyunca besin bulunabilirliğindeki, deniz yüzey sıcaklığındaki, okyanus tuzluluk oranlarındaki ve atmosferdeki oksijen miktarındaki değişikliklere bağlı olarak “yaşanabilirlik pencerelerinin” ardışık olarak açılmasıyla açıklanabileceğini öne sürdüler.